23 Ekim 2023 Pazartesi

Düştüğümü gören var mı ?

Tanıdık bir yerden bakamıyorum bulunduğum duruma. En güçlü bağlarımın hiç o kadar güçlü olmadığını, zayıf bağlarımın ise beni tutmaktan aciz olduklarını gördüm. 

Hayal ettiğim yerdeyim. 

İstenmeyen bir ot gibi bir küçük köküyle bahçeyi istila edecek gücü kuvveti olan, evrimin güçlü halkalarından biri değilim. Dinozordan, meteordan, buz devrinden, kıtlıklardan ve savaşlardan bir şekilde kendini kurtaran neslimin yok olan zayıf patalojilerinden biriyim. En sevimli, en istenen, büyük ve devasa çiçekler yerine az sayıda küçük ve tek renkli çiçekler açan, atılmaya kıyılmayan ama güneşte de yer bulamayıp sağa sola itilen bir saksı çiçeği (yim). 

Ve koptum...


Daha öncekilerden biraz daha sert esen bir rüzgardı bu yahut sallantıda olan halimi bir sonraki aşamaya taşıyan bir kedi patisiydi; saksıyı düşürüp kıran, kökümü gövdemden koparan. Ben çok güzel (!) bir bahçeden sen yer tutan bir çiçekten oldun. 

Gölgede heyecan içinde bekliyorum kurur muyum acaba diye. Altı ay ömrü kalan bir kanser hastası yedi ay yaşarsa artık ölümsüzüm diyebilir mi? Ben derim inanmaya hazır saf bir yapım var. Önce unutulmaya sonra unutmaya ama aslında asla unutmamaya tüm bunlar sürecinde de kendimi yakıp yıkmaya alışığım. 

Süreçte fark ediyorum ki, ilk defa kendime olan savaşımı kendim vermek çabasındayım. Bu kez ilk defe önce kendi içime döndüm, hatalarımla yüzleşiyorum, cevaplar vermeye çalışıyorum. Bu defa kimsenin kafamı dağıtmasına başka kavgalarla oyalamasına tahammülüm yok. 

Peki.. Dünden daha güçlü olduğuna inanan sözde çok kararlı bu köksüz çiçek yaşayacak mı?  

Hiç yorum yok: