Bir durumun yaratıcısının bildiği tek şey o durumun yaşattıklarıyla ilgilidir. Çevresinde ne kadar çok kayıp ya da buluntu dost olursa olsun hatta bunlardan bir çoğu onu sevgisiyle kuşatmış dahi olsun, sonuç ne yazık ki fazlaca değişmiyor. "Dert çekenin..." sözü kişiye miras kalan seçeneklerden biri olmayı sürdürüyor.
Zaman neleri tamir eder ya da yarı yolda bıraktığında sizi kimlerin ellerine emanet eder bilinmez ama dünyanın bir süreç olduğu ve hatta yaşanması gereken bir süreç olduğu düşünüldüğünde bunun en belirgininden bir oyun teorisi olduğunu ve olması gerektiği için olduğunu kabul etmek gerekiyor.
Miraslarımızı elimizde tutmak, yaşananlara saygı göstermek ya da isyan etmek... Tümü elimizdeyken ve tüm bu sınırlılıklar ve özgürlükler evreninde adım atabilme seçeneğine yahut lüksüne hala sahipken yapmak gerekiyor. Denemek denemek sonra başa dönmemeye çabalayarak bir ömrü tüketmek...
Tek korkum yorgunluğum, yorulmak, düşüpte kalkmaya heves edememek. Korkum korkmaktan yana, yoksa herkese yetecek raddede zamana yayılmış gücüm mevcut.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder