28 Ağustos 2010 Cumartesi

Üç Gün Ara Ver...

Gözle görülebilir bir anda vazgeçtim varlığından, hediyeydi bana gelen öyle olmasını, öyle kalmasını diledim. Olmadı...

Her gün dileğimde sarkıt ve dikitlerle oluşacak bir mağara vardı, göz kamaştıran. Çelik bariyerlerle kurulan bir gökdelenin boyumu çoktan aştığını gördüm. Kişi sevdasını başkalarından kıskanır bazen, ben kendi sevdam içinde kendimi kıskanır hale dönüşen adam haline geldim.

Harflerimden küçüktüm, cümlelerim korkutuyordu, yazamamanın kalabalığında boğulur olmuştum bu bitmek bilmeyen sesler sedalar canıma dokunur bir hal aldı. Rüyalardan yorgun uyandım ve ölüm olsa ucunda yazmak gerek dedim. Önce kendi tarihimi sonra seninkini...

Hiç yorum yok: