9 Mart 2010 Salı

Kim olduğum...

"Evet evet bu sözcüğü seviyorum, başarısız. İnsanın kaderi bu hep böyledir başarısızlıktan başarısızlığa basit bir taslaktan öteye gidemezsin. Hayat asla sahnelenemeyecek bir oyunun sonsuz tekrarindan ibaret."
Le fabuleux destin d'Amélie Poulain


Ben başarısız bir adamım...

Günlük dertlerinizin içinde kaybolduğu iletişim süreçlerinde hep alıcıya ve vericiye boynu yorgun halde bakan kişiyim. Gölgeleriniz size yetişemezken, onların karanlığında boğulanım birçok zaman. Bir metal yığınına "umut" diyen, umutsuz bir vakaya "hayalim" diyen, uzakta olan herşeye "özlem" adını takan sizin için ise "tüketim tarihi 24 saat" olarak etiketlenmiş olanım ben.

Tüketin, alın, dağıtın, parçalayın, bölün, birleştirin sözler verin, sonra alın, gözler verin sonra gidin. Özümde duyduğum gülümsemelerin ardına kelimelerinizi yığın. Sizler diri durun bu hayatta ama sizin yerinize ben yıkılmalıyım. Sevinin, gezin, eğlenin, çoşun, kiminle yatıp kalktığınızın, kime seni seviyorum dediğiniz düşünmeyin sonra gelin "geçmiş ne güzeldi" ile başlayan konuşmalarınızı bana yapın. Cimriydiniz sevgileri göstermekte, ustaydınız geç kalınmış her anın ardına nefretler dizmekte, bir pula sattınız hayatıda tasarruf edesiniz geldi atılması emredilmiş her altı sıfırda.

İpe dizilipte saklanmış altı sıfır mutlaka vardır bende...

Buyurun... Gelin... İsteyin....

Hepiniz çok kazanıyorsunuz ya hayattan, ama yine de isyan bayrakları var ya hepinizin tepesinde, bana muhtaçsınız hepiniz en küçüğünüze kadar hemde... Çünkü ben olmasam sizler birer hiçsiniz.

Ben olmasam eğer kime bakıp işte kaybeden bir adam diyeceksiniz ?

Hiç yorum yok: