31 Mayıs 2010 Pazartesi

30 Mayıs

"Yaşlı bir adam ölür, küçük bir kız yaşar. Adil bir anlaşma."
Sin City

Sorguladığım güne hoşgeldin, hoşlanmayacağın şeyler haykıracağım çekiç üzerinden örs ve üzengiye ardından da zihnine. Eleştirdiğim güne hoşgeldin, seni gülümseten sözlerim üzerine düşünmeye, samimi oluşunu reddedişime ve yalandan yapılmış kalbini kırmak umuduna.

Gözlerini çıkarıp bedenine saplamaya, verdiğin tüm sözlerine hitaben, yalan söyleyen ifadelerini ezmeye geldim. Hissizleşmeyi değil hissettiğimi hissediyorum, nefret ve hayal kırıkları incitiyor bedenimi, zarar veriyor şimdi sirke, küpüne. Belki boğum boğum olacak ruhun her kelimemle belki sesini kısmayı tercih edeceğin bol cızırtılı bir radyo kanalı olacağım her düşümde. Ama canını yakmak istediğim bir gecenin içindesin.

Vazgeçtiğim gecedesin. Kimsin bilmiyorum, çoksun tek değilsin, yoksun ama varlığın yetti. Bittiğin gecedesin, adına yazılacak sözlerin ertelenmeyip sone eriştiği gecede.

Bir susarsın, gece konuşur, zihnim konuşur, ben konuşurum, konuştukça anlarım duyarım...

Susarsın, sustururum...

Hiç yorum yok: