6 Ekim 2009 Salı

Gözyaşında Damlaydım

"Elimde bir hayal var tuttuğum,

Gözlerimde gerçek,

Tutuyorum çekiyorum,

Gece elinde ay ışığıyla bende..."

"La Vie en Rose"


Sana ait olmayandan mutlu olur musun ? Araç olduğunda, amaç kadar zevk alır mısın ? Neşenin sınırı var mı ? Neşe senin için değilken mutlu olmanın ahlakı yok mudur?....


Ne kadar çok soruya cevap aldım bir neşenin ortasında. Yalnızca karanlık bir yolun ucundan gelenin görmesi için parlamak hoşuma gitmişti, bir kaç damla mutluluğun ardında. Zaman geçer, zaman tükenir yolunu beklediğin görünür de sen gözlerini ufka diker, kalabalığın ardına onsuz geçersin...


Bu mutlu eder mi ?


Ediyor arkadaş, ediyor çünkü bir ruhun parçası olmak benim işim, tek başıma öyle yalnızım ve birlikte olduklarımla öylesine güçlüyüm ki ben... Bir zerre neşe yarattığım ruhlarda varım, mutluluğun damlaya dönüştüğü noktada bir O2 parçası yahut bol proteinli bir yaşın süzüldüğü yollarım ben... Ama ben işte şimdi varım... Orada bir yerde oldukça ben Tuna'yım, Dünya'dayım, sizlerleyim...


Bugün mütevazi bir meleğin, akla hayale sığmayacak güzellikte bir doğum gününde ben de vardım. Mutluydum Tuna değildim, "biz" olmanın gururuyla sarhoştum. Oğlan bizimdi kız bizimdi, biz yaptık, biz çaldık, biz oynadık... Mütevazi melek bir süre gökyüzünde gezdi, sonra bizde onunla gittik.


Teşekkürler...

Hiç yorum yok: