4 Ekim 2009 Pazar

Soğuk ama yaşadığım yerden memnunum


Günlerimi kurcalayan bir gezi var aklımda. Gizlice gitmek istiyorum ama bir kaç kişiye haber versem de yola öyle mi çıksam diye düşünüyorum. Arkada kalanlardan bir kaçına gittiğin yerden kart atıcam, bir kaçına ise geldiğimde saklamaları için birşeyler bırakacağım. Bu gezi, bu güzergah biraz garip ve farklı. Bunu bilerek çıkacağım yola...

Göreceklerim görmediklerimden farklı olacak eminim. Yaşamadığım şeyler yaşanmamışlıklarına gizlenecek, ben bunların ardında gideceğim. Kaç isim özleyecek, kaçı ardımdan gelmek için çırpınacak bilmiyorum. Mektuplarını bitirip son otobüse dair cesaret gitmeden yola çıkmak gerek. Bavulumda duygular bile olmayacak. Küçük bir şişeye koydum onları, sadece dua edin üstüne bana dair ne varsa onlar çünkü. Benim üzüntüm, benim sevincim, benim kıskançlıklarım ve benim özverim... Hepsi onun içinde... Göz yaşlarımı aldım kimseye bırakmam onları, bu dünyada hepiniz için o kadar çok, o kadar çok akıttım ki. Öyle birşey istiyorum yalnız kendim için kullanacağım onları. Suluboya yaparım, çiçek yetiştiririm... Su hayatsa eğer, hayatımı onda saklamak isterim...

Gözyaşımı bırakmam ona ihtiyacım var...

Şimdi ben gidiyorum ya, siz arkamdan bakın... Yavaş yavaş eriyip bittikten sonra hafızalarınızdan da taşınacağım, gündüz ve gece düşünürken beni, gecelere ardından da hiçlere karışacağım. Sonra endişeleneceksen ardımdan hiç gelme yanıma, uzun bir şarkının nakarat kısmında vazgeçtim ben olan bitenden. Vazgeçme hakkımı kendim gördüm, gördüğüm yerden aldım. Kelimelere döktüm...

Kelimeler bittiğinde gideceğim. Uğurlamaya gelipte ardımdan su dökmeyin, üstüm başım yamyaş oldu. Yağmurdan sonra toprağın kokusu...

Hiç yorum yok: