Bir ulusal kahraman...
Bir Vatan haini...
Yalnızlık ve kaçışlar içinde bir ölüm...
Kim ne derse desin Bobby Fischer'ın bizim dünyamıza ait olmayan hayatı, 64 siyah ve beyaz kare içinde yaşandı ve bitti. 9 Mart 1943'te California'da yahudi bir annenin oğlu olarak dünyaya geldi bir dahiden bekleneni yaptı ve okulla arası gerçekten berbattı bunda en büyük etkenlerden yegane olanı ise Bobby 6 yaşındayken ablasına alınan satranç takımı. O günlerde geleceğini bu kadar etkileyeceğini düşünmeden sahip olduğu bu takım onun tek yapmak istediği şeydi.

Amerika, bu genç adama güvenir ve onu İzlanda'da ki yarışmaya yollamaya karar verir, ancak Bobby paranoyalar, dahiliğin verdiği asosyallik ve erken yaşta başlayan agresif sinir sistemi hastalıkları sebebiyle maçlar büyük sansasyon yaratacak raddeye gelir. Bobby defalarca dünya turnuvasını yarıda bırakır ve tepkileri üstüne çeker. Ta ki Boris Spassky'nin karşısına geçeceği güne kadar.
Tüm üstadları 6-0 gibi inanılmaz skorlar eşliğinde yenen Fischer, ülkesinden Spassky ile maça

Tarih 1975 olduğunda ünlü usta Karpov ile unvan maçı yapması beklenen Fischer, Uluslararası Satranç Federasyonu FIDE’ye maçın oynanabilmesi için bazı koşulların yerine getirilmesini istemiş, aksi halde maça çıkmayacağını söylemiştir.
Fischer'ı reddeden FIDE, unvan maçı yapılmadığı halde Karpov’u yeni Dünya Şampiyonu ilan etmiştir. Bu olaydan sonra Fischer kayıplara karışmış, yaklaşık 20 yıl ortalarda görünmemiştir. Bu durum ona esrarengiz bir hava vermiş, satranç tarihinin en gizemli şampiyonu olarak görülmüştür. Yıllar sonra ise Amerika'nın Yugoslavya'ya uyguladığı ambargoya karşı gelerek bir turnuvaya katılmış üstelik bunu gizlice yapmak yerine alenen yapmış hükümetin kendisine gönderdiği resmi yazıya tükürerek cevap vermiş ve Boris Spassky ile Karadağ'ın açığında bulunan bir adada satranç karşılaşması yapmış, Spassky'yi 20 yıl sonra, 10-5 yenerek tam 3.35 milyon dolar para ödülü kazanmıştır. Bununla birlikte Fischer'ın kaçaklık hikayesi başlar, dünyanın birçok yerinde görülmesi hatta adına "Searching for Bobby Fischer" gibi programlar dahi yapıldı ve ancak

Fischer erken yaşlanma, asperger sendromu ve böbrek yetmezliği gibi bir çok hastalığın pençesindeydi ölüme yaklaşırken ama en önemli hastalığı adeta bir müzik üstadı gibi şiirsel yaklaşımlarla oynadığı satrançtı.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder