16 Ekim 2008 Perşembe

Anahtarı nereye koyduk ?

"Işığına, ışıklandırmana dikkat et,
Işığın üzerinde her zaman karanlık vardır..
Her Zaman!..."
Le Fabuleux Destin d'Amélie Poulain


Sizler kara kutularınızın ardından hayata perdeler ardından bakarken, ben yine aptal çocuğu oynamak zorunda kaldım. Habersizce dünyasını yaşarken bir ajanın duygularından çok kötünün iyisi olmanın anlamını kendime yakıştırdım. Problemlere çözüm olamadığımı bildiğimden problem yaratacak kadar ağır görmezdim dünya üzerindeki varlığımı. Varlığım varlığıma dert oldu. Onun bunun ikilemi önüme sunulduğunda beş kuruşun değerini bulamadım gözlerimde. Karlara baktığımda beyazlıklar görmeyi umdum, gözüm hep siyah ayrıntılara takıldı.

Suçlu bensem eğer, delin içi suyla doldurulmuş bazen eğlence bazen yaramazlık dolu balonumu. Fikirlerinizi temelinde yatacak yine kara kutularınız ve farketmeden öleceksiniz bir gün benim ölümümün yasını tutarken gözleriniz. Sizler...Sizler daha çok yaşayacak olanlarsınız. Güvenin anahtarını kaybettiğimde onun yerini bana söylememek için gülenler siz olacaksınız. Neden kızayım ki ?

Gözlerim gecenin ritmini sayıklarken göz kapaklarını eğlendirmeye inat, ben bu gece kendime yazıyorum. Ve tekrar şüpheleniyorum yazdığımdan yarın haberdar olacak mıyım diye...Eski korkular sarıyor dört bir yanmı yine gecelerim gündüzlere karışacak desemde dolu dolu bir sene geceleri gözlerimde yansıyan baktığım heryere oturan gecem değilsin sen benim. Karanlık sarmış, siyahlarla kaplamışsın ölü sandığın bedenimin üstünü. Kilitler sarıp kendine saklamışsın ve bir akşam üstü apar topar kendin girmişsin benim için açtığın çukura...Dayan...dayan...dayan!! Bir nokta bulmak adına dayanacak o kadar çok çizgiyi harcadın ki... Apartman camından bakıp komşunun televizyonunu görüpte seni izlemek gibi tek eylemim... Bağ yok bağlantı yok... Bu gece yoksun bundan sonra yoksun artık bende yoksun... Bu geceye kadar vardın artık yoksun...

Rüyalarını topla git... Paranoyaklık cehenneminde yandım yıllarca daha fazlasına ihtiyacım yok...


Tedavilerime yeniden başlamalıyım... Yine ordunuzu toplamış işgallere başlamışsınız... Bir karış dahi vermeyeceğim toprağımdan bir karış bile...

Hiç yorum yok: