13 Ekim 2008 Pazartesi

Kaç kişi hayatını kaybetti iyi kötü yol ayrımında?


"Kimin yaşayacağına kim karar veriyor!
Kimin öleceğine kim karar veriyor!
Bu savaş anlamsız bana bakın!
Burada duruyorum ve üstüme tek bir kurşun bile gelmiyor!
Bir tane bile gelmedi
Neden?
Peki neden hepsinin ölmesi gerekiyor?
Burada durabiliyorum 
Görüyorsunuz!...

İyi ve kötü bu kavramlara kim karar veriyor.?"

Yine aklımda farklı düşünceler var yine farklı bir yazı yazmak yoruyor beni. Yıllardır yorgun benliğim bugün kendinen utanmanın verdiği acıyla bir kez daha sarsıldı. Son mu bu ? Yoksa "Göz yaşları sıcak daha sevinmiş olamaz" dercesine varlığı sürekli başımda dönen bir ayrıntı mı. Bir iki sene öncesine kadar en ağır en zirve şekilde yaşadım bunu ve o zaman da yazdım. En büyük ilacım yazmaktı belki de. Hayata kazımaktı tarihimi... Ve 2 sene önce 14 Ağustos'ta yazdım bunu...

"kendimi ifade edebilmekten bile acizim. aklima gelenleri yazmaktan korkuyorum. sanki oyle bir sey ki; bazi seyler kafamin icinden bi kere cikarsa donusu olmayan bir surec baslayacakmis gibi geliyor. su yazdiklarimi geri donup okuyacagimi bilmesem daha rahat edecegim belki ama biliyorum ki mutlaka bakacagim; ki zaten yaziyor olmamin da bir amaci olmali. iste yine oluyor; yine izliyorum kendimi. bir turlu rahat edemiyorum. sanki iki kisiymisim gibi. birisi bir seyler yapmak istiyor ama digeri de oburunun yaptiklarindan surekli rahatsiz oluyor. mesela bunlari yazan birseyler yapmak isteyen kisi, ve digeri hali hazirda engel olmaya calisiyor. engel olanin da mutlaka mantikli bir nedeni var tabii ki. aslinda onun amaci oburunden daha gercekci gorunuyor. birseyler yapmak isteyen, gerceklerle yuzlesmek istiyor, engel olmak isteyende sanki olacaklari biliyor gibi..."

Farkettim ki çok yol katetmişim. Artık yazılarımı geriye dönüp okumuyorum. Çünkü ben 2 - 3 ya da daha fazla kişiden de olsam bir bedene hapisi ve bende olanlardan sorumlu yine benim. Beni bunun için silecekseniz, yargılayacaksanız , hayatınızda planlararası bir kişi yapacaksanız durmayın. Bu ancak benim gerçeğim ve sizin seçimlerinizdir hayır sizi suçlamıyorum. Ve hayır seni de suçlamıyorum. Özgür düşünce zırvaları ortada fır dönerken seni suçlayamam. Ama farkettim ki suçlu olan benim. Uzun zamandır yazıyorum ve adını bildiğim ve bilmediğim ama varlıklarından mutluluk duyduğum güzel insanlar okuyor yazılarımı. Ve ben onlara gerçeği anlatmadım... Gece Yazan Kedi'nin özeline inmekten hep kaçındım detayına derinine indim bugüne kadarmış ama sadece bugüne özel birşey bu. Gece Yazan Kedi yaklaşık 5 senedir disosiyatif bir bozuklukla yaşıyor. Tanımlayamayanlar halk arası sözcüğünden hoşlananlar ise buna kişilik bölünmesi adını veriyor. Geçmişte kaç tane olduğunu bilmediğim kişilerim artık tek isimde 2 kişiden ibaret ben onunla hiç konuşmadım hiç tanışmadım anlatılanları duydum biliyorm sadece ancak msn diliyle ifade etmem gerekirse 5-6 aydır çevrimdışı gözüküyor. Hayatımda kötü geçen binlerce olay varsa bana her kötülüğümde destek olan koskoca bir yığın arkadaşım oldu. Yürmi gibi gereksiz derecede büyük gördüğüm bir yaştayım ancak bir kişi bile bana, "evet sen kötüsün, sen anormalsin ve ben seni sevmedim" demedi... Bunu hiç yaşamamıştım.. Beni sevmeyenler oldu ama en fazla yanımdan çekilip gittiler tek kelime dahi etmeden. Bugüne kadar... 

Sevipte yanılmak çok can yakıyor ama bu biraz daha acılıydı... Lanet olsun ben bu zaman kadar hep mücadele ettim hangi cesaret vardı sizde içinde çıkamadığınız ne yaptığınızı bilmediğiniz size bakan meraklı gözler arasında bulunduğunuz kaç gününüz geceniz oldu. Kaç kişiye zarar vermekten üzmekten korktunuz. Geriye döndüğünüzde ablam dediğiniz insanı ağlarken korkmuş gördünüz mü hiç. Ona hayatınızı verseniz mutlu göremeyeceğinizin bilincinde oldunuz mu ? Sevdiğiniz insanları sırf dönüşümlerde kendinizden uzakta tutmak için kaç kere tersleyip kavga ettiniz bilerek... En saf duyguların varlığında sevdiğinizi söyleyeceğiniz zamanda yaşadınız mı en berbat şeyi... Ben yaşadım ve lanet olsun sizden güçlüyüm. Ne kadar da güçlü olduğunuzu söyleseniz siz evet SİZ bunlarla başa çıkamazdınız. Geçmişe hapsetmek için kendi bedeninize kıyamazdınız. Hapların mahkumiyetine girmeden durumu toparlayamazdınız. Hayır... Benim kadar temiz kalamazdınız...

Ben varım...Senin sizin onalrın sayesinde değil var olmak istediğim için varım... Kendim kendimle birlikte....

Gece yazan kedi bir daha özelinden bahsetmemek istiyor bunu diliyor... Size adam gibi insan gibi bir yazı veremediğim için beni affedin...

Bu arada, Quis custodiet ipsos custodes... (Yanlış anlamayın sadece Fransızca çalışyorum)

Hiç yorum yok: