5 Nisan 2009 Pazar

Ne kadar kan akarsa aksın...


Kana doymayanlar söz aldı yine... Vahşet dinmesin diyenler konuştu, söyledikleri sözler bayrak olup bastırıldı meydanlara dağıtıldı. Katillerin posterleri yaşamın renklerine inat kan renkleriyle basıldı. Ve konuştu katillerin avukatı, halkının seçtiği lider, demokrasinin temsilcisi, barışların efendisi, DTP Diyarbakır Milletvekili Selahattin Demirtaş, "Ne kadar kan akarsa aksın, Kürt halkının mücadelesi her zaman devam edecektir"...

Susmayacak diyor yani tüfekler, biz diyor yine vereceğiz emirleri dağ başında bekleyen "özgürlük savaşçımıza" sonra diyor giydireceğiz nevruzlarda çocuklarımızı terörist gibi ve ellerinde ileride gerçeğini tutuşturacağımız kalaşnikoflar olacak, biz kan isteyeceğiz, öldürmeye devam diye naralar atacağız bir yandan çıkıp konuşacak "düz ovada terör" yaratacağız siz de bakacaksınız ve buna özgürlük diyeceksiniz, siz buna eşitlik diyeceksiniz, Kürtler hep ezildi diyeceksiniz, sen konuşma onlara yıllarca hep eziyet katliam, yerlerinden sürgün edilmeler yaşadılar onlara çalışma imkanı verilmedi istihdam götürülmedi istanbulun taşına toprağına altın koyulup harç edilirken onların başında öğretmenleri bile yoktu..Değil mi ? Değil mi ? Değil mi ?

Değil... Çünkü bunları savunacak durumda değilsiniz, sizler gözlerinizi açıpta bir katile katil demedikçe kendinizi asla savunamayacak savunmak adına kendi içinizde bir hak elde edemeyeceksiniz. Sizler bir lanet olasıcanın doğum gününü kutlamak adına sağa sola taş atacaksınız, güvenliğiniz için yıllardır katletmekten yorulmadığınız güçlere saldıracaksınız, silahlar çekecek vuracaksınız, kan bitmeyecek diye bağıracaksınız. Sonra da kırmızı yeşil sarı renkli afişler basacaksınız devasa ve herkes izin alırken siz gerek duymayacaksınız posterlerinizi yapıştırmak için. Newroz Piroz be! yazacak üstlerinde ama onu kutlarken bile en az 3-5 kişiyi kafadan öldürmeyi planlayacak, bir on katı kadarını da yaralı sakat bırakacaksınız aradan barış barış diye ünlediğiniz bir hafta geçecek ve kan istiyoruz daha fazla hem de diye bağıracaksınız ve yine öldüreceksiniz bir kaç kişiyi. Bu sene bunun bilançosu iki kişi oldu yaralananlar ise onlarca. Devletin kurduğu binaların temellerine ölenleri "kelle" görerek bombalar koyan alışveriş merkezlerini roketleyecek fabrikalarda çalışanları katleden, otobüslerin önünü kesip doktor öğretmen asker polis öldüren, sizin köylerinizi yakan, kızlarınızdan haremler kuran vahşetin üstüne vahşetler koyan bir adama doğum günü partisi yapacaksınız. O da size alnınızda yazan "enayi" kelimesini hatırlatmayacak hiçbir zaman çünkü izlediğiniz televizyonlarda göremeyeceksiniz "T.C. benim ülkemdir ülkem için herşeyi yapmaya hazırım" sözcüklerini. Canınız yanacak, canımız yanacak siz zafer işaretleri yapacaksınız.

Bizim sabun köpüğü solcularımız çıkacak size destek verecek komik sözler söyleyecek dersim diyecek şeyh sait diyecek kanımız yerde kalmaz kalamaz diyecek yıllardır içinde bulunduğunuz binbir türlü pisliği örtmek adına "töre" diyerek giriştiğinizi bir halkın üstüne yıkacaksınız. İdeolojiler kurallar derken Türk milliyetçiliğinden nefret ettiğiniz oranda bağlanacaksınız Kürt milliyetçiliğine. Ve beni tüm Kemalizmimle katil adledeceksiniz sadece ülkem için düşündüğümde ve kafatasçı diyeceksiniz bana barış için kardeşsek öldürmeyelim derken. 

Bu yazıyı yazdım ki daha çok saldırın daha nefret edin benden, demokrasi diye sarıldığınız silahınızdan mermiler çıksın ellerime kalbime beynime. Silin yazdıklarımı karalayın yıkın yerimi yurdumu katledin akrabalarımı sevdiklerimi tanımadığım ama seveceğim insanları. Kan istiyorsunuz madem gelin alın...

Hiç yorum yok: