3 Aralık 2008 Çarşamba

Yürümek Zordur...

Saçlarım…


Karmaşık, dumanlı, ruhum gibi…

Ankara’nın tozundan dumanında…


Zihnim…


Bölük zevklerin odağında…

Yıkılmış, düşmüş bantlarla yapıştırılmış…


Avuçlarım…


Allara bulanmış her mutluluğu yakaladığında

İpuçları kesmiş parmaklarını…


Dizlerim…


Çocukluğumdan beri sinirli bana

Hep yaralı, hep kaçarken üzerine düşülen…


Düşmüşüm, yıkılmış yere açar açmaz gözlerimi kalkmışım ayağa denge kavramına ithafen yazdığım her satır yerlere fırlatmış beni. Övgüler boşa savunmalar ise çaresizdi parmaklıklar ardında hükümlerin altında. Fikirlerim kâğıtlarda esir olmuş metin avcılarına cadılar yakılmış alevlerinde, kimse anlayamamış düşlerde kâğıtlarda senin olduğunu. Yağmurlara saklanmış gözyaşlarım, minnete minnet duyar olmuş düşmüşüm bir soğuk sığ kuyunun içine… Çıkarmışlar sonralarda beni henüz yaşamım tamama ermeden… Her yanımda kırıklar, yıkıntılar, ezilmiş çarpılmış kemiklerim, başım dönüyor tutamıyorum ayakta kendimi, gözlerimi açıyorum… Islanmak değil bu sırılsıklamım… Üstüm başım aşk içinde…

Hiç yorum yok: